Baktım ki Anlamadınız...

Makbul bulunandandır acım, ağrıtır iğne misali sözler,
Gaf yapma durumumdan suçluyum ve tanık bulamam haklı savım da.
Ancak bitmez ki yaşayanın çilesi, anlatmaksa derdi,
Ne yargılanmadığım bir gün bilirim, ne de sevgimi kabul ettirebilirim,
Kör ise ruh görmez, kapalıysa tüm kapıları içeri giremem.
Bir savaşçıdır bedenim, dayanır yerçekimine kemiklerim,
Dişlerimi sıkmamsa ruhuma denk gelen şiddetten.
Kaçınılmazdır kartlarınız açık oynarken görünmeniz,
Kimliğinizi her allahın kulu, ya da her tanrı bilecektir.
Cevabı veremem ki, soran aslını gizlerken,
Benim kara kulemden görünür oysa tüm gizli kapaklılar,
Biraz sarhoş olsam oynarım kişiliklerinizle.
Alay da olmaz amacım, yıkıcıdır yaptıklarınızın karşılığı.
Bir bilseniz, bir bilseniz ne acı,
Varken yerkürede, yok olmak anlam mertebesin de...
Siz bilmez misiniz ki kurban değildir her son doğan,
Ya da ilk soran, ilk bulan, geçmişte tanrı olan.
Bir elime geçse kabulümün fermanı, hepinizi seveceğim tüm kalbimle,
Lakin ne mümkün cüretim boyum kadarken onurlandırılmak.
Buralarda adı ahlak diye bir şey var, bir kap ki içi yoklukla dolu.
Oysaki gün her şeyin günü, en çok da özgürlük...
Bir gün güneş kadar parlayacağım tam gölgenizin aksine,
O gün ne utanç kalacak gözlerim de ki zaten gereksiz,
Ne de sevdamı gizleyen kara tül, apaçık belireceğim güleç yüzümle,
Hiç gitmemecesine saracağım köklerinizin çıktığı toprağı.
Şimdilik sözlerimin ardını salıyorum bedenimden dışarı,
O gün gelecek, o gün gelecek, biliyorum gelecek sevdamın zamanı...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder