Eski Adam

Geride ne kaldı ki o adamdan, eskidi adam.
Kazındı mı kuma yazılmış adı hoyrat dalgalardan,
Kanından çekilirdi aklını hiç rahat bırakmayan,
Onu'da altetti belkide tarife hiç sığmayan zaman.
Ergendi aslında, sadece ruhuna erişemezdi zaman,
Katiliyle dost olur, sevdasıyla oynardı adam,
Endamından çekinse de gölgesi, güneş hep bakardı karşıdan,
Kıskaçları vardı gülüşünün, bakanın gözünü alamaması bundan,
Tevazu bile gösterse o, eğilirdi önünde onu hiç anlamayan,
Böyle değildi yazgı, kara kapılardan örülü odalara tabi olamadı,
İnanmayı bıraktığından beri yoktu varlığına hakim olan,
Yoktu ona dair bir karar alan...
İşte böyle geldi hayat ve işte böyle geçti,
Gökten düşmedi ki üç elma verilsin sayısız anıdan dem vuranlara,
Biri sevdalıya, biri sevdası kanayana, biri de elmanın kurduna...

Elden Düşürme Kalbi

Zarfı ıslatan dilim, mektubu yazan elim kadar ürkek şimdi...
Ne anlattım ki sana? Neyi eksilttim ki zihnimden senin yokluğunda?
Arttıkça artan sevdam, dev bir okyanus dalgası gibi aşar şimdi beni,
Dipteyim sevgilim, gökyüzü mavi, suyun yüzeyinde feri,
Ne anlatsam olmadı içimde ki gibi, ne yazsam üstü çizildi,
İçeride kayıp, dışarıda tekil, senin aklında özgürüm,
Ya darbe alırsam oyunu kazanamayandan,
Ya kaçırırsam aklımı, yaşam bana kazık atarsa?
Ya suya düşen her kara canlısı gibi eninde sonunda içersem denizi...
O zaman, söyle bana, o zaman kim onarır elden düşme bir kalbi?
Kaldı ki o zaman kalp kimin derdi...