Öyle Tüttü ki Duman Anlatmam Gerek

Dumanı getirdi aklıma bir garip cigara,
Eskinin boyalı elleriyle "play"e basarken bir elim diğeriyle içtim hayatı,
Hani dut toplardık ya iki adam boyunda,
Bir ayakkabım yetmezdi ağacı sallamaya, ötekini de atardım ya,
Hani dört kafadar bir arada, gecenin karanlığında, sabahın serin sularında,
Kızarmış yanaklarla üçümüz yuvarlanırken biri katılırdı ya,
Saçma sapan nedenlerle gülebilen serserilerdik ya,
Birimizin korkusu hepimizin durağı olurdu ya,
Hani bir aradaydık ya, hani susar susar konuşurduk ya,
Hani sarılırdık ya,
Hani ağlamadan göz yaşı döker, üşenmeden nefes alırdık ya,
Özledim be dost, hani insan yaş alıyor ya,
Başı önüne her düştüğünde hatırlıyor ya,
Hani zamanımız çok tu ya, hani zaman boştu ya,
Kaç kez kudurduk boş yere, hani soğurduk ya bir kucaklaşmayla,
Özledim be dost, pervasızca konuşmayı, sabahları sızmayı,
Şişelerden böceklere yuva yapmayı, sokaktaki kedileri toplamayı,
Topladıklarımızı dağıtmayı, dağıldıkça birbirimizi bulmayı,
İznimiz olmadan duvardan atlamayı, çayımız soğumadan yakalanmayı,
Yakalandık mı kaçmamayı, kaçmadan yaşamayı,
Ertesi gün tekrar yaşamayı, uslanmamayı, sıradan kurtulmayı,
Savruk ama gururla yaşamayı...
Velasıl özledim dost; üzerime sinen dumanın bana hatırlattıklarını...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder