Yap-Boz

Kanadına cümle buğusu takıldı ve düştün,
Yazdıklarımdan bir soytarı fırladı bak,
Kelebeğin aklı şehrin gerisine saplandı,
Saçlarım ıslak teninde yapışıp kaldı, iyi ki varsın,
Biri çağırır denize, merdivenlerde sevişmesine,
Ötekine el değmez, kendine gelemezsin, sersemsin,
Sabrın nefsinde boyanmış sahte isimle bir resim,
Kim bilir kaça satıldık, kimin fiyatına karar kıldık,
Kimden arttı bu para, kim karışmadı sonrasına,
Resim netleşti, çerçeve büyüdü, insan ötekine bir adım yürüdü,
Kaldırımlar aynı cins taşlarla bezendi,
İnsanlar eklendi birbirine aynı cins diye,
Bir yol ki basamazsın, bir yapı ki kıyamazsın,
Ama bastı insan bir bir kaldırımın taşlarına,
Bol yağdı yağmur sildi tüm izleri,
Unut insanın oğlu, unut bir tek bulutun bildiklerini,
Soyun, yeni güne soyunda ısıt suyunu,
Sokul ısınmış bir kabın içine, etinde su gezinsin,
Hissetme kendini; gevşe, nasılsa biri şarkıda söyler,
Ellerim sınırımdan dışarı, kontrolü elimden alınmış yazılar yazarım,
Şöyle bir uzan ve oku, dinlenirsin, uykun gelir,
Tavrın değişir, paran tükenir, ihtiyaçların azalır,
Değişirsin sende, bir yapbozun parçası olur aklını yitirirsin,
Biri gelir bozar, biri gelir yapar, öteki gelir parçaları toplar,
İnsansan en sonunda bir kabın içinde toplanırsın diğerleriyle,
Kendini bildiğini zannetme, öteki tamamlamazsa seni yansıyamazsın,
Kemiklerin şaşırtmasın, gerçeğin kendisi değilsin,
Kasana kilitle kibritlerini, sakın bitmesin,
Kazandığın tüm zaferlerle sen kesin bu eli kaybedersin,
Hayatın tam aksindesin ve sesini bir sen dinlersin,
Hükmünün bittiği yerde ezilensin unutma,
Tanrına yaslandığın kadar uçurumun eşiğindesin,
Kimse bilmesin, sakın bilmesin, kimse ipin üstündekini görmesin,
Düşenden hiç mi hiç bahsedilmesin…

4 yorum:

  1. çok etkileyici, sindire sindire okumalı...bir kitap olup yayınlanmalı...

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkür ederim, edebiyat dünyasından (sektöründen) biraz uzağım ve bilemiyorum bunun için ne yapmak gerektiğini ama bende bir gün kitap haline getirmek istiyorum. Hatta ilginçtir, bu şiir için bir desen üzerinde çalışıyorum şu aralar. O yüzden yorumunuz biraz da şaşırttı bu tuhaf tesadüfle.

    YanıtlaSil
  3. Edebiyat sektörüne ben de uzağım...Ama yabancı kaynaklardan okuduğum kadarıyla ABD'deki prosedür şöyle (belki bir fikir verir): yayıneviyle irtibata geçilip guidelines dedikleri istedikleri formatla ilgili bilgi alınıyor. ( kaç satır aralık isim nereye yazılacak gibi) ondan sonra kendinizi ve çalışmanızı tanıtan kısa bir yazı gönderip ilgilendikleri takdirde dosyanızı gönderiyorsunuz, yayınevi de değerlendirmeye alıyor. Türkiye'de de çok farklı değildir tahminimce. Elimde birikmiş malzemem olsa herhalde aynı mailde kendimi ve çalışmamı tanıtır (belki fikir vermek amacıyla bir bölüm ekler) ve de dosyada tercih ettikleri bir format olup olmadığını sorardım. Sonra da cd veya kağıda basılı olarak gönderirdim. Yapmışken bu işlemi bir kaç yayıneviyle beraber yapardım. "Kazandığın tüm bu zaferlerle sen bu eli kesin kaybedersin" bu satır beni çok etkiledi...hem derin, hem özgün...Gerçek yeteneklerle sanal da olsa tanışmak çok heyecan verici...selamlar, sevgiler...

    YanıtlaSil
  4. Tekrar teşekkür ederim, inanın bende sizin gibi insanları sanal da olsa tanımaktan çok memnunum. Edebiyat dünyasını bilmiyorum dedim, çünkü bir kaç deneme de bulundum ama ya yanıt alamadım ya da para karşılığında kitap basma teklifinde bulunan son derece ticari görüsü yüksek ama zihinsel ve davranış sal estetikten yoksun insanlarla karşılaştım. Koca bir sektörün tümü böyle midir, onu bilemem. Dediğim gibi fazla deneyimli değilim bu konuda. Ancak Amerika da ki gibi yürümediğine eminim. Belki de yanılıyorumdur, inşallah yanılıyorumdur. Bir gün geri kalanları da sizlerle, bir kitap vasıtasıyla paylaşabilmeyi çok isterim. Güzel bir gün ve hayatınızda yenilikler dilerim. Hoşçakalın

    YanıtlaSil