Aklımın Talanı (eline sağlık)

Kaçış var başımın ardına saklanandan,
Aklım zayıfken gecenin bir uykusuz vakti, kalbim sıkışıyor,
Sevişen insanların nefesinden yaratılmış bir kafes,
Atla koşan bir caninin nallara biçtiği değer,
Sıvası akmayan bir duvarda kalan hatıran,
Zorlasam biraz daha sırnaşık kedileri kusturucam,
Boğazına takılmış zincirinde bir haç,
Gezinirken hayalde ayağıma batan kıymıktın,
İltahap kaptım, yamalıyım,
Atan dikişlerimden yola savrulan kuş tüyüne dalmışım,
Tamam, kafam biraz bozuk,
Suçlamadım kendimi ne de kimseyi,
Anladım tadım ekşi,
Sevişmedim, sevilmedim, delirmedim...
Kelimelerim ağrıyor, karnım acıkmıyor, susuzluk bile okyanustan,
Suskun da değilim mutsuz da,
Biber gazı atın yanıma gözümüde kırpmam,
Elalemin derdine kefilde olurum, soluksuz da okunurum...
Ama uslanmadan hala yazanım derdime,
Hala kıvranırım tersine, hala yaslanamam gölgeme...
Sokağımı örten bir perde de oynar iki tekil,
Yastığa başımı koyduğum her an, beni bulmakta olan asılı bir şekil,
Azılı cani tatsın etimi de şölenim tam olsun,
Son bir satır düşünmekle geçti gecenin kalanı,
Tıpkı her aşk devrimi gibi oda uzun ve sakıncalı,
Aman akıldan düşmiyim, sonra devriliverir bir fincan gecenin demi,
Pilim de, şişem de, mendilim de bitti,
Artık gerisini sivrisineklere vermeli,
Kelimemin ete deymeyen son kesiği, benim içimden geçip bilmediğim bir gecenin koynuna gitti...
Gülün en korkulu rüyası bitti,
"Artık kokman gerekmez" dendi...
Serzeniş bitirilmeli ki erken göçen kuşların gölgesinde çocuklar oynasın,
Bari gün de doğacağına batsın,
Ya da boş ver ya, kalsın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder